Taklitçilik ve Lider Kuruluş Olmak

Ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi promosyon sektöründe de taklitçilik ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kolay ticaret adını verebileceğimiz taklitçi zihniyette amaç, hazır lokmayı yeme hevesidir.
Ticarette iki tür zihniyet vardır ; lider ve taklitçi zihniyet.
Lider vasıflı firma yeniliği sever, yeni ürünler bulur, ürünün satıp – satmama riskini göze alır, o ürünü tanıtmak için uğraşır, reklamını yapar ve alınteriyle kazanır.
Taklitçi firma ise kendisine bir ya da birkaç lider firmayı örnek alır ve sadece onların ürünleriyle yoluna devam eder. Taklitçi firmanın ürün riski lider firmaya nazaran oldukça azdır çünkü piyasada görünen, bilinen bir modeli piyasaya daha uygun fiyat veya düşük kaliteyle sunacağı için satış şansı hep var olacaktır.
Özellikle ülkemiz gibi ekonomik satın alma gücünün düşük olduğu ülkelerde taklitçi firmalar çok kolay para kazanmaktadırlar. Müşterilerin, ürünler hakkında ciddi bir bilgi sahibi olmadığı, fiyatların ön planda tutulduğu piyasalarda taklitçiler, lider firmalardan daha çok iş yaparlar.
BAYLAR olarak lider vasıflı bir firma olmanın tüm zorluklarını ve sıkıntılarını yaşayan bir firmayız. Çin’deki bazı firmalar, taklitçi firmaların Baylar Kataloğu ile gidip, kendilerinden aynı ürünleri istediklerini söylüyorlar. Hatta bazı taklitçi firmalar, ürünlerimizden numune alıp bu numunelerle Çin’e giderek aynısını araştırmaktadırlar. Bütün bunları biliyor olmak bizi yıpratmak yerine mutlu etmekte çünkü bu sayede lider bir firma olduğumuzu anlıyoruz. Taklitler, gerçek olanı daha da güçlendirmektedir.
Haftalık bültenlerimize 3 sene önce başladığımızda sektörde ciddi bir bülten yayını yapan firma yok iken bugün birçok firma bülten yayınlarına başladı. Promosyon sektöründe çıtayı yükseltmeye devam edeceğiz.
Sektörde ilkleri yapmanın zorluğu bilinen bir gerçektir. Şimdiki projemiz, promosyon ajanslarının rahatlıkla ürünlerimizi sitelerine adapte edebilecekleri bir entegrasyon sistemi. Bu sistemi stok sistemimizle adapte ederek çok hızlı bir bilgi iletişimi yapmak istiyoruz. Kendi hosting sistemimizle ve internet ortamına taşıdığımız stok altyapımızla, teknolojinin son imkanlarını kullanarak Siz değerli müşterilerimize sunacağız.
Taklitçi zihniyet her sektörde, her zaman var olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir, önemli olan lider firma olabilmeyi başarabilmektir.
Firmaları lider yapan aynı zamanda müşterilerinin de destekleridir, taklit ürünleri birkaç kuruş ucuz diye almak ve taklitçileri desteklemek yerine orjinal ürünü tercih etmek de ayrı bir bilinçtir.
BAYLAR olarak Sizlere daha iyi ve kaliteli hizmet vermek adına her türlü zorluğa göğüs gereceğimizden emin olabilirsiniz. Bizi lider yapan, Siz değerli müşteriler ve dostlarımızdır.

Çin Notları – Mart 2011

Bu yazımı sizlere Çin’den yazıyorum. Bu seyahatte dikkatimi en çok çeken nokta, fabrikaların çalışacak işçi bulamamaları.
Çin ticaret sisteminde,  Yeni Yıl Tatili sonrasında işçiler, fabrikalara başvurur ve senelik anlaşma yapılır. Her sene tatil dönüşü işçiler, iş bulma merkezlerine yapacakları işlerle alakalı bilgiler bırakıp, fabrikalardan gelen isteklere göre görüşmeye giderler. Bu sene işçi bulma konusunda fabrikalar ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Bunun birkaç nedeni var;
– Çin artık eskisi kadar ucuz bir ülke değil.  Hayat gün geçtikçe pahalanıyor, yaşam standartları hızla yükseliyor, insanlar eskisi kadar küçük şeylerle mutlu olamıyorlar.
– İşçiler kendi aralarında maaşları hakkında bilgi alıp veriyorlar ve daha iyi maaşı sunan fabrikaları tercih ediyorlar.
– Ülke çok büyük bir coğrafyaya sahip ve çalışanlar artık ailelerine yakın şehirleri tercih ediyorlar.
– Kapitalizm insanlara mutluluk vermiyor. Eskiden ne iş olursa yapan insanlar artık belli işlerde ihtisas sahibi olmaya çalışıyorlar ve bu da doğal olarak alacakları maaş miktarının yüksek olmasını sağlıyor.
– Bankaların sunduğu kredilerle borçlanan dar gelirli çalışanlar, borçlarını ödeyebilmek adına daha yüksek maaş veren firmaları araştırıyorlar. Ülkede milyonlarca insan kredi batağına saplanmış durumda.
Çin’de hızlı büyümenin getirdiği sorunlar ülkede tehlike çanlarını da çalmaya başlamış, devlet hem ekonomideki büyümeyi kontrol altında tutmaya çalışırken, hem de toplumun çözülmemesi için ne gerekiyorsa elinden geleni yapmaya gayret gösteriyor. Bizim 75 milyon nüfusu bile birarada tutmaya ne kadar zorlandığımız gözönüne alınırsa, 1,5 milyar nüfusuyla ve 56 etnik kültürüyle koca bir ülkeyi  birarada tutmanın ne kadar zor olduğunu anlayabiliriz. Çin’de kanunların bu kadar sert olması ve idam cezasının halen yürürlükte olması da bu nedenden ötürüdür.
Dünyayı zor günler bekliyor ve ekonomik olarak kilitlenen ülkeler, ufak bahanelerle birbirine sataşmaya başladılar. Avrupa Birliği, ekonomik olarak çökme noktasında ve her an yıkılma tehlikesi yaşıyor ( biz de halen bizi alın diye kapılarında yalvarmaya devam ediyoruz) , Arap ülkelerini yıllardır kontrol eden kukla liderler birer birer indirilip yerlerine daha genç ve daha çok hizmet edecek yeni liderler konulması planlanıyor. Dünya barışı tehlike altında ve umarız bütün bu sıkıntılar bizleri de etkisi altına almaz. Bu kadar kaynayan sorunlar varken, sorunun bizi etkilemeyeceğini düşünmek büyük hata olacaktır.
Allah tüm insanlara huzur, afiyet ve sağlıklar nasip etsin diyerek yazıma son veriyorum.
http://hediyenisec.com/RandomProducts.aspx

http://www.hediyenisec.com

Ülkemizde Promosyon Sektörünün Kısa Analizi

Hepimizin hatırlayacağı üzere,  bundan 20 sene önce, promosyon denince akla , tükenmez kalem, çakmak ve anahtarlıklar gelirdi. Reklam yaptırmayı düşünen firmalar, reklam ajanslarına müracaat eder ve promosyon ürünlerinden seçip baskı yaptırıp müşterilerine hediye olarak verirlerdi.
Çantacı adı verilen promosyoncular o dönemlerde çok popülerdi, bond çanta adı verilen siyah deri ya da sert plastikten mamul çantaların içerisine dizilen promosyonluk ürünlerle satışlar gerçekleştirilirdi. Genellikle Eylül-Ocak Ayları arasında gerçekleşen promosyon döneminde bu çanta promosyoncularında ciddi çoğalma görülürdü. Çoğu ek iş olarak kendisine bu mesleği seçer ve normal zamanlarda memurluk ya da tezgahtarlık yapan bu insanlar, boş kalan zamanlarında promosyon işi de yaparlardı.
Sektörde ehil olmayan insanların doğal olarak bir sürü hataları da müşterilerin canını yakmaktaydı. Promosyon yapılacak ürünlerin ücretini peşin alıp ortadan kaybolanlardan tutun da, yanlış baskı yazısı yazılan ürünlere, bozuk ürünlere, ucuz olsun diye kalitesiz baskı malzemeleriyle yazılan ve silinen yazılara kadar birçok sıkıntı ortaya çıkmaktaydı.
Kurumsal firmalar bu sıkıntıları en za indirebilmek adına, bulabildikleri birkaç ciddi promosyon firması üzerinden promosyonlarını yaptırmak durumunda kalıyorlardı.
İnternetin hayatımıza henüz girmediği o dönemlerde ürün satmak ve para kazanmak daha kolaydı, ithalatçıyı ya da tedarikçiyi bilen bu aracılar, son kullanıcı ve firmalara istedikleri fiyatlardan promosyon ürünlerini satabiliyorlardı. Her köşe başında promosyoncu ve reklam firması görebiliyordunuz.
2000 yılından itibaren, her sektörde olduğu üzere, promosyon sektöründe de ciddi  değişimler ortaya çıkmaya başladı. İnternet her anlamda bilgi sunan bir merkez olduğu için, insanlar oturdukları yerlerden, dünyanın bir ucundaki firma ve fabrikalara ulaşarak istedikleri ürünler hakkında en son fiyatları ve detayları öğrenmeye başladılar. Ürünün ithalatçı fiyatından önce satın alındığı tedarikçilere ulaşılarak, o ülkeden çıkış fiyatları bile öğrenilir oldu. Herkes, her bilgiye ulaşmayı başardı. Birçok promosyon firması da bu dönemde piyasadan çekilmek zorunda kaldı. Bazı büyük aracı firmalar iflas etti. Geriye ciddi firmalar kalmaya başladı. Promosyon sektöründe bugün baktığımız zaman ciddi anlamda bu işi yapan firmalar, ülkemizin promosyon sektörüne de yön vermekteler.
Peki sektör sadece büyük firmalara mı kalacak ileride? Aracı firmalar yok olmaya mahkum mu? diye sorulabilir. Bu konuda korkunç bir gelecek bekliyoruz dersek yanlış cevap vermiş oluruz, promosyon sektörü aslında profesyönelleşerek gelişecek ileride. Bu işi ciddi bilen, araştıran, emek veren, hakkını veren herkes ayakta kalacak ve büyümeye devam edecek. Tembel firmalar, kopye çekenler, sadece istenilen ürünlerle satış yapanlar dökülmeye mahkumlar.
Promosyon sektörü, ekonomik gelişime paralel gelişen ya da daralan bir konumdadır. Ne kadar çok para kazanılırsa o kadar çok promosyon yapılacaktır, maddi durumlardaki sıkışmalarda promosyon harcamalarından kesintilere gidilecektir. Bu durumda her dönemde yaşanabilecek ekonomik krizlerde sağlam olmayan firmalar dökülecek ve ciddi olanlar yollarına devam edeceklerdir.
Ülkemizde son dönemlerde promosyon hizmeti veren tedarikçi sayısında ciddi azalmalar görülmekte, bunun bir sebebi de yapılan ithalatlardaki yetersizlik ve ürünlerde yaşanan kalite problemleri. Birçok ithalatçı getirdiği ürünlerin kalitesiz çıkması sonucunda sektörde ciddi tepkiler aldılar ve müşteriler tarafından promosyon sektörünün dışına itildiler.
Müşteri memnuniyetine önem veren firmalar, en ufak problemde ürünün hatasını çözmeyi başardıkları sürece büyüyeceklerdir. Promosyon müşterisi de artık kaliteli reklam yaptırmak istiyor, eskiden nasılsa bedava dağıtılacak, ucuz olsun yeterli diyen firmalar artık kaliteli ve ucuz olsun demeyi öğrendiler. Onlar da biliyorlar ki kaliteli promosyon,müşterilere o firmanın kalitesini göstermektedir.
Promosyon deyince ilk bakışta çok basit görünen bu sektör aslında gerçekten ciddi bir sektör olup, hata affetmeyen kapsamlı bir servis hizmetidir. Ürünün imalatından ya da ithalatından başlayarak, son kullanıcın eline ulaşıncaya kadar her kademesinde ciddi tutulması gereken bir hizmettir. Mükemmel bir ürünü, mükemmel bir baskı yapıp, yırtık bir kutuda müşterilerinize sunabilir misiniz? En başından en son noktasına kadar her adımında dikkat isteyen bu sektörde doğal olarak profesyonelliği kendine şiar edinmiş firmalarla çalışmak zorunda herkes.
Sonuç olarak promosyon sektörünün geleceği, profesyonel firmalarla ve profesyonel hizmetlerle olacaktır.
Ali BAYLAR / Genel Müdür
BAYLAR Promosyon Reklamcılık Ltd. Şti.
www.baylar.com
www.baylarpromosyon.com

ÇİN KÜLTÜRÜ VE SEYAHAT REHBERİ

   20 yıllık seyahat deneyimlerimi ve birikimlerimi yazıya döktüğüm "ÇİN KÜLTÜRÜ VE SEYAHAT REHBERİ" kitabım Cinius Yayınlarından çıkıtı. Bu kitap,bütün seyahatseverler, işadamları ve Çin meraklılarının çok ilgisini çekecek.

   Kitapta aklıma gelen her konudan bahsettim.. Nasıl gidilir? Yemek adabı, basit çince, çin takvimi vs vs vs… 224 sayfanın her sayfasında çok ilginç bilgiler edineceğinizi ümit ediyorum 🙂

 
 
 
 
 
CHINA / Culture and Travel Guide
My second book has been published about China. I enjoy traveling to China nearly 20 years and i published my experiences and studies in that book. It is a handbook for all travelers and businessman who has interest about China.
 
  

E-YARDIM kitapçılarda….

 İlk kitabım Eylül başında çıktı ve beklediğimden daha çok ilgi gördü. Bu da doğal olarak beni mutlu etti. Gönül isterdi ki kitabın ana konusu olan Evrensel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği de bu kitap kadar ilgi görseydi ve de büyüyebilseydi ve kapanmasaydı sonuçta….
 
 Normalde insanlar başarılarını yazarlar kitaplarında. Ben ters açıdan gitmeyi tercih ettim.. E-Yardım bir başarısızlık öyküsü aslında. Başarılı olmayı çok isterdim ama olmadı, olamadı… Neden olamadığını da küçük küçük notlarımla anlattım zaten kitapta… Ben E-Yardım’ın başarısızlık olduğunu kabul etmiyorum çünkü 3 sene zarfında 1000 üzerinde aileye ulaşmak sanırım başarılı olma ölçüsünde ciddi bir rakamdır. Ama dünyaya yardım ulaştırma projemizin İstanbul sınırlarını aşamamış olması da ayrı bir düşündürücü kısım….
 
 Kitabı alıp okumak isteyenler en yakın kitapçılardan, internet üzerinden almak isteyenler de www.netkitap.com sitesinden alabilirler.
 
 Yakında ikinci kitabım ÇİN KÜLTÜRÜ ve SEYAHAT REHBERİ çıkacak….. Sevgilerimle….

MY BOOK PUBLISHED

Finally my first book is published. The book is called "E-YARDIM  Evrensel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" and is about my charity organisation experiences.
I have tried my best to help poor families for 3 years and finally
but I had to stop as I had many problems and I must say that noone had supported that holly system..

After I closed the charity organisation I began writing my experiences and now these experiences are published under this book name.
It is written in Turkish language now but may print english version in the future if I think it can be helpful to worldwide charity volunteers who want to learn something from my experiences….
I am going to publish more books about different subjects soon…

HAGIA SOPHIA MUSEUM

Hagia Sophia is built on 3rd century…yes, one of the eldest temples on the world…..
First building was built on 3rd century, than after a fire, it was rebuit again on 415 CE. It was the bigest church on the world at these centuries..
It has been many times renovated by the kings and sultans.
When the Turks captured Istanbul from Byzantions on 1453, it was converted to MOSQUE.
On 1935 it is converted from mosque to museum and now is open for the tourists to enjoy the beauty of thousands years of history inside.
The building is located at OLD ISTANBUL area… Nearby you can also see Blue Mosque, Basilica Cistern and Topkapi Palace….

BLUE MOSQUE

Blue Mosque is one of the most interesting places you can visit in Istanbul.
It is one of the biggest mosques (Temple) in the world. It was built on 1616 by the World Famous Architect MIMAR SINAN.
It is located at OLD ISTANBUL which is accepted as the centre of the city now. Hagia Sofia Mosque is just 5 minutes near that big mosque.
It has 6 minarets.
It is a MUST SEE place in Istanbul….

Istanbul`s mysterious Places-1

If one day you visit Istanbul one of te places you have to visit will be BASILICA CISTERN…it was built by Byzantions on 5h century for keeping the water supplies safely. It is a pool in fact. The Byzantions were getting their water from rivers around the city to that pool to keep for hot seasons.
It is located at SULTANAHMET area where Blue Mosque and HAGIA SOPHIA Museums are by walk 5 minutes.
 
For more details pls visit: