E-yardım – Güzel Bir Düşüncenin Acı Hikayesi

Hep konuşuyorduk masa başında… Okumuş insanlarıydık ülkemizin, zeki insanlardık, vatanımızı seviyorduk….O zaman ne duruyorduk? Harekete geçmeli ve milletimiz için biz de birşeyler yapmalıydık….

Konuşmakla birşey olmayacağı kesindi. Tanıdığım ve güvendiğim tüm arkadaşlarıma fakirlere yardım yapmak istediğimden bahsettim. Çok fakir vardı her köşede ve biz de ufak ufak yardım edebilirdik kendi çapımızda… Herkes yardım projemde destek sözü vermişti sağolsunlar. Bu manevi destekle hemen kolları sıvayarak işlemlere koyuldum.

İsim bulalım dedik önce.. Herkes kulağa hoş gelen isimleri yazdı kağıtlara.. Amacımıza en uygun ismi bulmalıydık… Amacımız yardım edende de edilende de ayırım yapmamak olacaktı. Dil, din, ırk ayrımı yapmayacak ve sadece ihtiyaçlı olmasına dikkat edilecekti ailelerde. Herkese kapımız açık olacaktı. Derneğimize en güzel uyacak ismin EVRENSEL olduğuna kara verdik oylama sonucunda. Evrensel kelimesinin altında bu kadar ezileceğimizi nereden bilebilirdik?? Bilseydik bunu, en başından “Ehli Sünnet Ve’l Cemaat Yardımlaşma Derneği” adını alırdık zaten…

2003 yılı Nisan ayında resmi dernek kuruluşunu gerçekleştirmiştik. Herşey resmi olsun istedim. Ülkemizde yardım adı altında neler yapıldığını hep duyuyoduk çünkü…Hiçbir dedikoduya yer vermemeli ve yardımlarımıza odaklanmalıydık sadece.. Bu nedenle herşey resmi olmalıydı. Devletimiz bizi incelesindi tabii ki..Korkacak birşey yapmıyorduk ki..

Yönetim kurulumuzu ve tüzüğümüzü hazırladıktan sonra başkanlık görevine seçildim ve görevime başladım. Dernek kuruluşu gerçekleştikten bir ay kadar sonra merkez karakola davet edildim ve ufak çaplı bir ifadem alındı orada. Neden Evrensel? Arkanızda kimler var? Gibi basit sorular soruldu.. Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım amaçlarımızı..

Bir yandan maddi destek bulmaya çalışırken, diğer taraftan fakir aileler buluyor ve yerlerinde ziyaret ederek tesbit yapıyorduk fakir olup olmadıklarına dair ailelere. Hata yapmayalım diye her aileye 2 gönüllümüzü gönderiyor ve arka odalara da bakırıyorduk çünkü birçok aile giriş kısmında çok fakir görüntü verirken arka odalarda lüks yaşam standartlarıyla yaşıyorlardı. Sahtekarlık maaleef insanların bazısının hayat felsefesi olmuş… Biz elimizden geldiğince tesbitleri en sağlıklı şekilde yapıyorduk.

Ailelerin istatistiksel bilgilerini de almaya çalışıyorduk bu arada. Kaç çocuk yaşıyor ailede, yaşları nedir? Çalışan kaç kişi var ailede? Elektrik, telefon ve su gibi harcamaları hakkında bilgi alıyorduk, beyaz eşyalarına kadar kayıtlarını tutuyorduk ki ilerde ihtiyaçlarına sağlıklı destek olabilelim diye….

Maddi destek bulma en büyük sıkıntımızdı en başından beri. Hep beni tanıyan dostlarım yardım ediyordu ve bizi inceleyen ve güvenen üç beş yeni yüz… Gerisi hep önyargılıydı bize. ARKANIZDA KİMLER VAR? Sorusu hep soruluyordu…

EVRENSEL YARDIMLAŞMA DERNEĞİ’nden geliyoruz dediğimiz anda kapılar anında kapanıyordu çoğu yerde. Solcusunuz siz, kürt müsünüz? Pkklı mısınız? Değiliz adımız evrensel çünkü evrensel bir amacımız var, biz müslümanız ama içimizde her kafadan gönüllümüz var, müslümana da ateiste de ihtiyaçlıysa yardım ederiz. İslam dinimizde müslüman olmayana yardım etmeyin denilmiyor ki zaten! Kim dinler sizi…..

Kendimizi tanıtalım istedik.. Anlatalım kendimizi.. Site kurduk . Mail attık binlerce insana. Yaptıklarımızı anlattık, projelerimizden bahsettik maillerimizde… Cevap mailleri geldi tabii ki.. Bin mail geldiyse 800 tanesinde küfürler ediliyordu bize…Neden? Bilemiyorum.. Ne yapmıştık ki bu küfürlere maruz kalıyorduk asla anlayamacağım…Fakire hizmet etmek bu kadar kötü birşey olmalıydı demek ki. Mail atmayı bıraktık sonra…

İnternet sitemizi gezen bazı arkadaşlar içimizdeki ÜNLÜLERİ soruyordu nedense..Maalesef İbomuz, Hülyamız, Sedamız hiç olmadı bizim…Sadece bir tane mankenimiz oldu, o da o dönemlerde kaybettiği imajını düzeltebilmek adına basını çağırıp,gelip show yapıp gitti. İmajı düzelttikten sonra bir daha sormadı bile ne yapıp ettiğimizi. Bizim ünlü abilerimiz ablalarımız olamadı hiç o anlamda….

Basın kuruluşlarıyla irtibata geçelim dedik. Televizyon kanallarına önce ulaşmaya çalıştık… FORMATIMIZA UYMUYORSUNUZ! Dediler. Onların formatı çünkü hip hop kültürü idi. Biz ise fakirlerle uğraşıyordukü seyirci sevmezdi bu yayınları pek. Hem bir kaç kanal zaten yayın yapıyordu o konuda. Gerek yoktu yani….

Bir kanal sadece ılıman baktı o dönemde.. Bir sanatçı!mızla birlikte ailelerimize gidilecek ve gösterilecekti bu her hafta o kanalda. Ailelerimizi rencide etmek istemediğimiz için biz kabul etmedik o teklifi zaten…

Bir dini yayın yapan kanal ise epey düşündükten sonra senelik 30 milyar verirsek yayına alacağını söyledi. Onlar da bizi kendi amaçlarına alet edecekleri için gene kabul etmedik, hem zaten o kadar parayı bulsak binlerce aileye direkt yardım edebilirdik ki…

Gazetelere reklam verelim istedim sonra. 7×14 cm boyutunda bir tek reklama 1 milyar TL istei gazetelerimiz. En kıytırık gazeteler ile uçuk fiyatlar istediler. O parayı bile vermek açıkcası ağır geldi maddi sıkıntılar dolayısıyla.

Gazeteye, televizyona haber niteliğinde hizmetlerimizde basına haber verelim dedik, bu sefer de içimizdeki gönüllüler bize SİZ REKLAM PEŞİNDE MİSİNİZ? Yakışmaz bize reklam dediler ve gene adım atamadık o anlamda da.

Birçok insanımız bize neden KREDİ KARTIYLA yardım almadığımızı hep sordu. Oysa bu bizim hatamız da değildi. Anlatayım….. Bankaların maalesef hiçbirisi bizi amaçlarına uygun bulmadı. Cironuz ne kadar olacak dediler, büyük rakam veremedik. Onlar istiyor ayda bilmem ne kadar yüzbin dolar para dönsün ki size sistemi açsınlar. Dini finans kurumları da buna dahildir…..

Dedik SMS ile yardım programı yapalım. Sms sistemleri bizden 500.000 sms garanti istedi en başından… Veremedik tabii ki…reklm yapamayan bir dernek 500.000 sms rakamına nasıl ulaşabilirdi ki? O da olmadı maalesef.

Biz bu destek arayışlarıyla cebelleşirken aileler de her 3 ayda bir erzaklarını almaya devam ediyordu, erzak parası bulacağız diye dilenci gibi sağa sola koşturuyordum ki denk getirebileyim erzak paralarını…

Erzak harici daha birçok yardım da yapıyorduk bu zorluklar içerisinde.. Kömür dağıttık mesela her aileye birer ton. Okul döneminde eğitim desteği verdik, sağdan soldan çanta, defter, kalem ayarlayıp her öğrenciye bir çanta ulaştırdık. İş bulduk 10 aileye. Sağlık desteği verdik birçoğuna. Ev eşyaları dağıttık yüzden fazla aileye….

Yardımları toplu dağıttığımız dönemlerde hep muhtarlar çevremizde dolanıyordu, sonradan anladık ki kendilerinin bu desteklerin arkasında olduğu imajını vermek için yanımıza bitiyorlarmış yardımlar sırasında… Ne acı….

Belediyelerle görüştük, destek istedik, öyle kaldı isteklerimiz. Ne bir yer verildi bize ne de destek….

Çoğu gönüllümüz zamanla dağıldı.. Herkes güçlünün yanında olmayı sever haklı olarak.Maddi veya manevi gücünüz yoksa yalnız kalmanız kaçınılmazdır. Biz de kaldık sonuçta 3-5 gönüllü. Aile sayımızı 150’ye düşürdük. Elimizden gelen yardımı yapmaya gayret ettik.

Çevremizde bize destek vermesini beklediğimiz birçok arkadaşımız, kendi cemaat ya da partilerine ait olmadığımız için sahiplenmediler hizmetimizi, üstelik kötülediler sağa sola, yardım edenlere de engel oldular bazıları….Canları sağolsun hepsinin….

Bir yardım derneği hikayesi burada son buluyor…. Ülkemi insanına yardım etmek istedim, gerçekten çok çalıştım başarılı olalım diye.. Dünyaya ulaşalım sonra istedim buradan yola çıkarak.. Dünyada aç kalmayıncaya kadar birlikte savaşalım açlıkla istedim… Ama ütopyaymış bu ne acıdır ki…

Dünya parsellenmiş.. Devletler bölmüşler insanları önce parçalara… İnançlar dağıtmış, politikacılar ezmiş, cemaatler kaymağını yemiş… Bir yerlere bağımlı olmayan kaç kişi vardır diye sorarım size? Ve bağımlı olduğu gruba destek olmayan var mı? Destek olmayınca aralarında yer alma şansı var mıdır peki?

Biz bir yere ait değildik.Herhangi bir cemaate ya da bir partiye bağımlı da değildik. özgürdük…Aslında en büyük hatamız da buydu… Büyük konuşmak gibi olacak ama DÜNYADAKİ YARDIM KURUMLARI İÇERİSİNDE HİÇBİR GRUBA, CEMAATE, DİN İNANCINA, DEVLETE, POLİTİK PARTİYE YA DA TİCARİ AMACA SIRTINI DAYAMADAN HİZMET VEREN TEK YARDIM DERNEĞİ BİZDİK…

Biz de pes ediyoruz artık…. Artık bedenim bu kadar ağır yükü kaldıramıyor.. Hem madden, hem manen çok yıprandım..

Küçük dünyama geri dönüyorum biraz kırgınlık, biraz sitemle..

Bugüne kadar yanımda olan dernek çalışanlarıma, yapılan hizmetlerde maddi ve manevi destekleriyle çalışan tüm gönüllülere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

5.11.2006

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.